top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıEsra Özgüven

Nanoteknoloji'nin Enerji Üretimindeki Uygulamaları

Dünya genelinde enerji tüketimi hızla artmaktadır. Bugün dünya nüfusu 7 milyar civarında. 2050'de 9 milyara, ardından 2100'de 10 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Nüfusun ve ekonomik büyümenin bu kadar hızlı olması, küresel enerji arzına ek talepler getirecek. Nasıl ki Buhar makinesinin icadıyla Sanayi devrimi; transistörlerin icadıyla Bilişim devrimi başladı. Nanoteknoloji de 21. yüzyılın devrimsel teknolojisi olarak görülüyor. Nanoteknoloji; tıp-sağlık, endüstriyel alanlar(otomotiv, tüketici ürünleri vs.), bilimsel araştırmalar, malzeme bilimi, enerji ve çevre gibi geniş bir uygulama alanına sahiptir. Son yıllarda enerji çalışmalarında açığa çıkan sorunları çözmede en çok önerilen seçeneklerden biri nanoteknoloji olarak kabul edilmekte olup, yeni ve gelecek vaat eden bir araştırma alanıdır.


Enerji kaynakları; yenilenebilir ve yenilenemez enerji olmak üzere ikiye ayrılır. Yenilenemez enerji kaynakları fosil yakıtlardır; Sanayileşme ve kentleşmenin en büyük destekçisi olmuştur. Fosil yakıtlar yani; kömür, petrol ve doğalgaz halen enerji sağlamada baş aktör konumundadır. Fosil yakıt rezervleri yeryüzüne eşit olarak dağılmamıştır, birincil enerji rezervleri birkaç ülkeye aittir. Bu durum başta alternatif enerji kaynakları aranmaya başlanmasına sebep olmuştur. Ancak günümüzde başlıca sebep küresel ısınma ve karbon emisyonunun yaratığı çevresel bilinç haline getirmiştir. Dünyanın geleceği için kullandığımız enerji çevre dostu yani yenilenebilir enerji olmak zorundadır. Başlıca Yenilenebilir enerji kaynakları: Güneş, Rüzgar, Hidro ve Biyokütle'dir. Bir diğer enerji kaynağı ise Nükleer enerjidir ve yakın geçmişin, günümüzün ve geleceğimizin vazgeçilmez enerji kaynakları arasında kabul görmektedir. Ancak, nükleer enerji yenilenebilir enerji kaynağı değildir.


1. Nükleer Enerji



Nükleer enerji atom çekirdeğinde (uranyum, plütonyum gibi radyoaktif elementler) meydana gelen reaksiyonlar sonucu elde edilir. Santrallerde uranyum elementinin çekirdeği nötron bombardımanına tutularak yüksek miktarda enerji elde edilir. Santralin çalışma sistemlerini incelediğimizde kömür ve doğal gaz kullanılan termik santraller ile çok benzediğini görürüz. Aradaki farkı oluşturan durum, yakıtın yanma biçiminden doğmaktadır. Nükleer enerji çok daha fazla ısı enerjisi verirken kömür ve doğal gaz gibi termik santraller nükleer enerjinin yanında çok daha az ısı enerjisi üretmektedir.


Nükleer enerjide, nükleer gücün performansını ve güvenliğini artırmak için nanomalzemeler kullanılabilir. Nükleer yakıt çıkarma ve üretimi, fisyon ürünü yakalama, sağlam reaktör malzemeleri oluşturma, radyasyon algılama ve izleme ve radyoaktif atık ayırma ve kullanılmış nükleer yakıtı yeniden işleme gibi nükleer enerjinin farklı alanlarında nanomalzemelerin kullanılması mümkündür.

2.Yenilenemez Enerji

Enerji üretiminde ve enerji yoğun sektörlerde fosil yakıt kullanımı (doğalgaz, kömür, kömür) oldukça yoğundur ve çevresel sorunların önüne geçilebilmesi için fosil yakıtların daha temiz olması yönünde bazı çalışmalar vardır.



2.1. Kömür


Kömür yakıtlı termik santraller aracığıyla elektrik üretimi gerçekleştiren pek çok ülke daha temiz kömür hayal ederek karbon yakalama teknolojisi üzerine araştırmalar için büyük yatırımlar yapmaktadır. Ayrıca karbon salınımından başlıca sorumlu sektör sadece enerji olmadığından üretim sektöründe de bu konuda çalışmalar yapılmaktadır. Karbon yakalama teknolojisinin çelik sektöründe kullanımını incelediğim Fosilsiz Çelik Üretimi yazıma göz atabilirsiniz. Ulaşımda da fosil yakıt tüketiminin azaltılması için batarya ve biyo yakıt gibi teknolojiler üstünde çalışılmaktadır.


Karbon Yakalama teknolojisinde nanoteknolojide kullanımı farklı malzemeler ile farklı membranların(seçici- geçirgen yapıdadır) üretiminin gerçekleştirilmesiyle mümkündür. Örnek olarak New Castle üniversitesinden Greg Mutch ve ekibindeki araştırmacılar alüminyum oksit topaklarına eser miktarda gümüş kattılar. Geliştirdikleri teknikte gaz ayırma membranı, az miktarda değerli metalle besleniyor ve karbondioksitin küçük gümüş kristalleri-dendritleri üzerinde toplanabilmesini sağlıyor.


2.2.Petrol & Doğalgaz Endüstrisi


Nanoparçacıklar, son dönemde petrol ve gaz endüstrisi tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Çalışmaların çoğu laboratuvar çalışmaları olmasına rağmen saha uygulamaları da mevcuttur. G tipi çimento harcına nano kil eklenen bir çalışmada (Murtaza vd. ,2016) parçacıkların yüksek sıcaklıkta ve basınçta çimento üzerindeki etkisini gözlemlenmiştir. %1 oranında nano kilin çimentonun basınç dayanımını arttırdığı, geçirgenlik ve gözenekliğini azalttığı bulunmuştur. Bu çimento harcının, kapiler gözenekleri dolduracağı ve böylece gaz kaçağının beklenildiği formasyonlarda etkili olacağı belirtilmiştir. Nanoparçacıkların petrol kurtarımı üzerindeki etkilerini araştırmak için de birçok laboratuvar çalışması yapılmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Bera ve Belhaj (2016) tarafından yapılan geniş kapsamlı derlemede, nanoparçacık kullanımının, petrol kurtarımını %10 kadar arttırabileceğini belirtmiştir. Sahada başarılı bir şekilde uygulanabilmesi durumunda petrol kurtarım oranı çok ciddi artacaktır.


Petrol endüstrisi aslında onlarca yıldır farkında olmadan nanoteknolojiden yararlanmaktadır. Örnek olarak, geleneksel sondaj sıvılarında asılı duran nano boyutlu çok ince tozlar sondaj işlemini iyileştirir. Nanopartiküller, rezervuar karakterizasyonu ve izlenmesi için ve gelişmiş petrol geri kazanım süreçlerini iyileştirmek için nanoakışkanlar üretmek için kullanılıyor.


Nanoteknoloji ile yapılacak küçük nano robotlar sayesinde yakın bir gelecekte petrol yatakları hassas bir şekilde tespit edilebilecektir. Tüm bu uygulamalar nanoteknolojinin enerji elde etmeye yönelik sağlayacağı avantajlar arasında yer almaktadır. Nanoteknoloji ham petrolden benzin üretilmesinde verimi artırmaktadır. Ayrıca daha verimli yanma ve daha düşük sürtünme ile otomobillerde ve elektrik santrallerinde benzin tüketiminin azalmasını sağlamıştır.


3.Yenilenebilir Enerji


3.1. Güneş Enerjisi


Güneş panelleri üzerine yapılan çalışmaların neredeyse tamamı, güneş enerjisini elektrik enerjisine daha verimli dönüştürebilecek yeni malzemeler geliştirmeyi ve böylece bu sistemlerin üretim maliyetini düşürmeyi amaçlar. Birinci nesil güneş panellerinin ana malzemesi tekli ve çoklu kristal silisyumdur. İkinci nesil güneş panelleri optik emilimi yüksek amorf silisyum, galyum arsenit, kadmiyum tellürit ve bakır indiyum galyum selenit incefilmler ile üretilir. Birinci nesil güneş panellerinin üretim maliyeti nispeten yüksektir. İnce film paneller ise ucuzdur, ama verimleri düşüktür. Üçüncü nesil güneş paneller ise birinci ve ikinci nesile alternatif, çoğu nanoteknoloji içeren yeni malzemelere ve yeni yaklaşımlara dayanan sistemlerdir.


Nanotellerin ve nanoparçacıkların solar hücrelerde kullanılması birçok avantajı beraberinde getiriyor. Özellikle düşük sıcaklıklarda, ekonomik hammaddeler kullanılarak üretilen nanotellerin, güneş panellerinde verim artışı sağlaması bekleniyor. Geniş güneş panellerinin ve tarlalarının kapladığı alanlar göz önüne alındığında, nanotel üretiminin hayli büyük ölçekte gerçekleştirilmesi gerektiği anlaşılıyor. Nanomalzemeler üretim sonrasında tercihen bir sıvı içerisine alınıp rulodan ruloya kaplama, serigrafik kaplama, püskürtmeli kaplama ve inkjet kaplama gibi hayli basit yöntemlerle kaplanabilir. Bu da güneş paneli üretim maliyetini düşürür.

Nanoteknoloji sayesinde yeni paneller kağıt inceliğinde yapılabilecek hatta son çalışmalar güneş panellerinin boya olarak kullanılabileceğini de göstermektedir. Nanoteller ve nanoparçacıklar ile güneş panellerini esnek yapmak mümkündür. Hacimli kristal malzemelerde belirli bir kalınlığın altındaki ince filmler esnetilmeye çalışıldığında çatlaklar oluşur, filmler altlık yüzeyinden ayrılabilir. Nanomalzemeler kullanılarak üretilen güneş panellerinde ise nanomalzemelerin esnek yapısı ve nanomalzemeler arası boşluğun gerilme kuvvetini soğurması sayesinde altlık yüzeyinden ayrılmalar önlenir. Esnek güneş panelleri hem hafif olacak hem de birçok mobil uygulamayı beraberinde getirecektir. Ayrıca 2020 yılında bazı start- uplar esnek paneller kullanarak şemsiye, şezlong, otonom taşınabilir buzdolabı ve dondurucu sistemi için güneş panellerini tanıttı.


Güneş panellerinin verimliliğini azaltan unsurlardan biri, güneş ışığının hayli büyük bir kısmının güneş panelini oluşturan yarı iletken tarafından soğurulamadan yansımasıdır. Bu problemi ortadan kaldırmaya yönelik olarak yansımayı önleyici ince film kaplamalar geliştirilmiştir. Nano yapılar yardımıyla yarı iletkenlerin bant aralıkları, malzemenin üzerine düşen ışınların spektrumuna göre ayarlanabilir. Altlık yüzeyine dik hizalanmış nanoteller, yansıma kayıplarını en aza indirmek için yansımayı önleyici kaplamalara bir alternatif olabilir. Üstelik nanoteller sırf yansımayı önlemekle kalmayıp güneş ışığını da birbiri ardına gelen iç yansımalar ile panel içine hapsederek optik soğurumu artırabilir. Artan optik soğurum panelin verimini de artırır.


Tek bir silisyum nano telin kullanıldığı güneş hücreleri 2007 yılında laboratuvar ortamında üretilmiş ve yaklaşık 200 pikowatt (10-12 watt) enerji üretilmiştir. Bu düşük enerji değeri, tek silisyum nanotel güneş panellerinin nano elektronik sistemlerde güç kaynağı olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Ayrıca Bilkent Üniversitesi’nden Türk bilim adamı Mehmet Bayındır ve ekibi, maddeyi 10 milyon kez küçülten bir teknikle nano tel üretmeyi başardılar.

Yarıiletken nano kristaller kullanılarak birden fazla bant aralığına sahip malzemenin aynı hücre içinde kullanılması ve böylece güneş ışığı tayfının farklı bölümlerine duyarlı aygıtların aynı göze içinde oluşturulması hedefleniyor. Bu nedenle, nano kristal üretiminin ve optik özelliklerinin anlaşılması üzerine çok sayıda araştırma projesi yürütülmüştür.


3.1.1. Nano Kristal Tabanlı Güneş Pilleri- Kuantum parçacık güneş pilleri


Nanokristal bazlı güneş pilleri yaygın olarak Kuantum noktaları (QD) güneş pilleri olarak adlandırılır. Kuantum parçacıklar, çapları 2-10 nm arasında değişen, yarı iletken özellik gösteren parçacıklardır. Bu büyüklükteki materyaller yığın hallerine göre farklı optik ve elektronik özelliklere sahiptirler. Kuantum parçacıklar silikon germanyum gibi elementlerden üretilebildiği gibi CdS, CdSe, CdTe gibi bileşiklerden de üretilebilir. Parçacıkların üretimi sırasında kristallerin boyutunu kontrol edebilme imkanı olduğu için, materyalin iletkenlik özelliklerini de hassas bir şekilde kontrol etmek mümkün olmaktadır. Bu da kuantum parçacıkların güneş pillerinde kullanılmasına olanak tanımaktadır.


Yığın haldeki materyalde sabit bir bant aralığı mevcutken kuantum parçacıklar boyuta göre değişen bant aralığına sahiptirler. Büyük boyutlu parçacıklar küçük olanlara göre daha dar bir enerji seviyesine sahiptir dolayısıyla daha düşük enerjili fotonları soğururlar. Şekildeki UV ışık ve ortam ışığı altındaki CdSe kuantum parçacıkların fotoğrafından görülebilir. Kuantum parçacık güneş pillerinin verimleri % 5 civarındadır. Nanokristaller, güneş ışığı tayfının daha etkili kullanılmasını sağlıyor.


Perovskite güneş panelleri verimi hızla artan 3. nesil organik güneş panellerindendir. İnorganik halojenür perovskit nanomalzemeler, kontrol edilebilir bir morfoloji, ayarlanabilir optoelektronik özellikler ve geliştirilmiş kuantum verimliliği sağlar. Perovskite nano yapılar ayrıca lazer, led ve termoelektrik yapılarda da kullanılır.


3.2.Rüzgar Enerjisi




Temiz enerji kaynaklarından bir diğeri ise, rüzgâr enerjisidir. Rüzgâr enerjisi bir türbini döndürerek elektrik üretilmesini sağlamaktadır. Bu sistemlerin üretim kapasitesini etkileyen faktörlerden bir tanesi de sistemin mekanik yüklenmeye karşı olan dayanıklılığıdır. Karbon nanotüpler kullanılarak hem daha hafif hem de daha dayanıklı malzemeler üretilerek bu sistemlerde kullanılabilir ve sistemin verimi artırılabilir. Nanoteknoloji ile üretilen materyaller kullanılarak rüzgar değirmenlerinin kolları daha uzun, daha güçlü ve daha hafif yapılmakta, böylece üretilen elektrik artmaktadır.

İyi mukavemet/ağırlık oranına sahip nanokompozit malzemeler rüzgar türbininde yardımcı olabilir. Nanoboya ömrünü uzatabilir. Nano yağlayıcılar dişli kutusundaki sürtünmeyi azaltabilir. Türbin kısmında karbon nanotüp kullanımı üretilen elektriğin verimliliğini artırır. Case Western, şu anda rüzgar türbini kanatları oluşturmak için kullanılan malzemeden daha hafif ve sekiz kat daha sert karbon nanotüplerle güçlendirilmiş bir ‎‎poliüretan‎‎ tabandan yapılmış yeni bir kompozit malzeme yarattı.‎


3.3. Jeotermal Enerji


Jeotermal enerji, uzunlukları 5 ile 10 km arasında değişen yerkabuğundan çıkan termal enerji olarak tanımlanabilir. Bu yüksek derinliklerde sıcaklık çok yüksektir. Bu nedenle nanoakışkanlar, açıkta kalan boruları soğutmak için bir soğutma sıvısı olarak kullanılabilir. Ayrıca yüksek sürtünmeli ve yüksek sıcaklıklı ortamlarda çalışan sondaj makinelerinde sensör ve elektronik gibi gerekli parçaların soğutulmasında da kullanılabilir. Nanoakışkanlar, toprak çekirdeğinden enerji çıkarmak için kullanılabilir ve enerji santrali sistemine işleyebilir. Nanoakışkanlar, normal termal akışkanlara kıyasla daha yüksek düzeyde enerji emebilir.


3.4. Gelgit Enerjisi



Gelgit enerjisi, denizlerdeki oluşan gelgit olayından yararlanan yenilenebilir birincil enerji kaynağıdır. Gelgit enerjisinde, gelgit olayı için üretilmiş olan özel türbinler kullanılır. Bu türbinler, iki taraflı olarak hareket edebilirler. Gelgit olayı ile deniz kabarır ve alçalır. Bu iki deniz seviyesi farkından yararlanılarak, türbinler çalışır. Böylece, elektrik üretilir. Genel olarak, su enerjisi, iki makul nedenden dolayı büyük bir yenilenebilir enerji kaynağı olarak kabul edilebilir. Birincisi, dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 70'i su ile kaplıdır. İkincisi, dünyanın dalga enerjisi potansiyelinin yaklaşık yılda 10.000–15.000TWh’dır. Bu dalgalardan elde edilen güç, suyun tuzdan arındırılması, hidrojen üretimi, kirleticileri uzaklaştırma, okyanus madenciliği ve buz üretiminde kullanılabilir.

Günümüzün dalga enerjisi toplayıcıları, pervaneler, mıknatıslar ve metal bobinlerden oluşan büyük, ağır elektromanyetik jeneratörlere dayanmaktadır. Elektromıknatısları desteklemek için okyanus tabanında kuleler inşa etmek veya bunları deniz yatağına sabitlemek pahalı ve teknik olarak zordur. Zhong Lin Wang ve ekibi tribioelektrik nanojeneratör sistemi geliştirerek bu soruna bir çözüm aramıştır. Nanojeneratörün dalgalarla ne kadar hızlı hareket ettiğine göre güç üretilir. Sistem, saniyede üç kez çalkalandığında her birim 1-10 miliwatt enerji üretir ve konsept, 4 metrekare üzerinde 400 nanojeneratörü bağlayarak çalışır.


3.5. Biyoenerji



Magnetik ve metal oksit nanopartiküller (TiO2,CaO, ZnO, SnO2 gibi) biyoyakıt üretiminde kullanılabilir. Bu tür nanomalzemeler genellikle enzim taşıyıcıları olarak fonksiyonel nanomalzemeler ile enzimlerin immobilize edilmesiyle üretilen nanokatalizörler olarak adlandırılır. Nanopartiküller, biyohidrojen, biyogaz, biyodizel ve biyoetanol gibi biyoyakıt süreçlerinde performansı artırır. Bu biyoproseslerde kullanılan farklı nanomalzeme türleri—metalik, nanolifler ve nanotüplerdir. Ag, Cu ve Pb gibi metalik nanokatalizörler ile FeO nanokatalizörleri biyohidrojen üretim oranını %58'e kadar artırır. Biyohidrojen üretim sistemindeki algler gibi mikroorganizmaların fotosentetik aktivitesini arttırmak için birkaç nanokatalizör de kullanılmıştır.


3.6. Hidroelektrik enerji


Hidroelektrik enerjinin fiyatı, iletim masrafları dahil 0.04$/kWh ile diğer yenilebilir enerji kaynaklarından daha rekabetçidir. Hidroelektrik barajları sayesinde su temini, ekili alanların sulanması ve sel ve elektrik üretiminin kontrol edilmesi sağlanır. Triboelektrik nanojeneratör hidroelektrik enerji santrallerinde de kullanıma sahiptir. Triboelektrifikasyon etkisi ve elektrostatik indüksiyonun bir birleşimi ile güç üretiminin elde edildiği insan hareketi, titreşim, rüzgar ve akan su dahil olmak üzere çeşitli mekanik enerjiyi elektriğe dönüştürmek için bir araçtır. Sürtünme tabakası malzemesi olarak akrilat reçinesi ile kaplanmış triboelektrik nanojeneratör, barajın daha verimli olmasını sağlar.

Yazar: Esra Özgüven . . . . . . . . . . . . . . . . .

Kaynaklar

[1] Garcia-Martinez, Javier, Nanotechnology for the energy challenge. Wiley-VCH, 2010.

[2] Khanal, Lokendra R., vd. “Advanced Nanomaterials for Nuclear Energy and Nanotechnology”. Energy Technology, c. 8, sy 3, Mart 2020, s. 1901070. DOI.org (Crossref), https://doi.org/10.1002/ente.201901070.

[3] Khalil, Munawar, vd. “Advanced Nanomaterials in Oil and Gas Industry: Design, Application and Challenges”. Applied Energy, c. 191, Nisan 2017, ss. 287-310. DOI.org (Crossref), https://doi.org/10.1016/j.apenergy.2017.01.074.

[4] Soumyadeep Mitra, Dilip K. Mait, (Chapter 19) Nanotechnology for green energy and sustainable future, Nano Tools and Devices for Enhanced Renewable Energy, Elsevier, 2021, 521-533

[5] Ramsden, J. J. (2018). Nanotechnology for Energy. Applied Nanotechnology, 105–118. doi:10.1016/b978-0-12-813343-9.00009-3

[6] Hussein, A. K. (2015). Applications of nanotechnology in renewable energies—A comprehensive overview and understanding. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 42, 460–476. doi:10.1016/j.rser.2014.10.027

[7] Wang, H., Liang, X., Wang, J., Jiao, S., & Xue, D. (2019). multifunctional inorganic materials for energy applications. Nanoscale. doi:10.1039/c9nr07008g

[8] Bo Z, Shuai X, Mao S, Yang H, Qian J, Chen J, et al. Green preparation of reduced graphene oxide for sensing and energy storage applications. Sci Rep 2014;4(4684). https://doi.org/10.1038/srep04684.

[9] Mamvura, T. A., & Simate, G. S. (2019). The potential application of graphene nanotechnology for renewable energy systems. Graphene-Based Nanotechnologies for Energy and Environment, 59–80. doi:10.1016/b978-0-12-815811-1.00004-1

[10] Wang H, Sun K, Tao F, Stacchiola DJ, Hu YH. 3D honeycomb-like structured graphene and its high efficiency as a counter-electrode catalyst for dye-sensitized solar cells. Angew Chem Int Ed 2013;52(35):9210e4. Song Y,

[11] Chang S, Gradeacak S, Kong J. Visibly-transparent organic solar cells on flexible substrates with allgraphene electrodes. Adv Energy Mater 2016;6(20):1600847. https://doi.org/10.1002/aenm.201600847.

[12] https://inhabitat.com/new-carbon-nanotube-wind-turbine-blade-is-lighter-stronger-more-efficient/

[13] https://www.nature.com/articles/542159a.pdf

[14] Rai, M., & da Silva, S. S. (Eds.). (2017). Nanotechnology for Bioenergy and Biofuel Production. Green Chemistry and Sustainable Technology. doi:10.1007/978-3-319-45459-7

[15] Nanomaterials - Applications in Biofuels and Bioenergy Production Systems. Elsevier Academic Press, 2021.

[16] Inamuddin, Asiri ve Abdullah M. Applications of Nanotechnology for Green Synthesis. Springer International Publishing, 2020. Open WorldCat, https://doi.org/10.1007/978-3-030-44176-0.

[17] https://balkangreenenergynews.com/nanotechnology-brings-flexible-printed-solar-power-panels/

[18] Zhu, R., Zhang, Z., & Li, Y. (2019). Advanced materials for flexible solar cell applications. Nanotechnology Reviews, 8(1), 452–458. doi:10.1515/ntrev-2019-0040

[19] https://ec.europa.eu/programmes/erasmus-plus/project-result-content/e65a9a45-3040-4c88-96bd-d911e45d3b54/Nanoteknoloji%201%20Nanoteknolojinin%20Temelleri.pdf (37-38)

[20] Turan, R., Ünalan, H.E, Özdemir, B., Kulakçı, M., (2011). Nanoteknoloji Güneş Enerjisi Dönüşümünde Yeni Ufuklar Açıyor, Bilim ve Teknik Dergisi, Ankara.

[21] Özgüz, V., Türkiye’de Nanoteknoloji Araştırma ve Geliştirme, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi, 2012.

[22]https://www.researchgate.net/publication/343101798_A_Review_of_Solar_Photovoltaic_Technologies

[23] https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/61974/mod_resource/content/0/5.HAFTA.pdf

[24] Evdokimov, I. N. (2017). Fossil Fuels: Nanotechnologies for Petroleum Reservoir Engineering. Nanotechnology for Energy Sustainability, 41–58. doi:10.1002/9783527696109.ch2

[25] https://www.mta.gov.tr/v3.0/sayfalar/hizmetler/kutuphane/ekonomi-bultenleri/2020_30/10.pdf

[26] https://www.webtekno.com/karbondioksiti-diger-gazlardan-ayiran-bir-membran-uretildi-h92071.html

[27] https://www.fmo.org.tr/wp-content/uploads/2011/07/Fosil-Yak%C4%B1tl%C4%B1-Termik-Santraller.pdf

107 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page